DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE YENİ ANAYASA VE KÜRT SORUNU PANELİMİZ

Vesayeti Deşifre Ederek Tam Demokrasiye Geçişi Sağlamak İçin Mücadele Ediyoruz

Demokratikleşme Sürecinde Yeni Anayasa ve Kürt Sorunu Paneli Şanlıurfa Eğitim-Bir-Sen şubesince Mehmet Akif İnan Konferans salonunda gerçekleştirildi.Açılış konuşmasını yapan Şanlıurfa Eğitim Bir- Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun; 1992 yılından başlayarak yakın tarihimizin en sancılı kesitlerinden olan, 28 Şubat’tan ve ardından yaşanan 27 Nisan muhtırasından alnının akıyla çıkarak bugünlere ulaşmış, verdiği mücadeleyle bir meslek örgütü olmasının yanında güçlü bir sivil toplum kuruluşu olmayı başarmış bir yapıya sahip olduklarını ifade eden Coşkun sözlerine devam ederek şunları söyledi; Sendikacılığın temelinde üyelerinin mali, özlük ve sosyal haklarını iyileştirmek bulunsa da, Eğitim-Bir- Sen ilkeleri ve duruşuyla bu anlayışın ötesine geçerek, özelde üyeleri ve kamu çalışanları, genelde ise ülkenin karanlık dehlizlerden çıkarak aydınlık yarınlara ulaşması için mücadele eden, gerektiğinde bu uğurda bedel ödeyen bir örgütlenmedir. Vesayeti deşifre ederek, tam demokrasiye geçişi sağlamak adına mücadele etmek, insan olarak yaratılmamızın üzerimize yüklediği en büyük borçtur.

82 Anayasasından Kurtulup Yeni Anayasaya İçin Öncülük Edeceğiz

1980 darbesinden sonra hazırlanan postallı 82 Anayasası’nın yamalı bohçayı andıran maddelerinin değişmesini gerektiğini konuşmak artık abesle iştigal. Çünkü Meclis’te bulunan dört parti başta olmak üzere, bu konuyla ilgili fikir beyan eden tüm siyasi partiler, hatta ilgili veya ilgisiz toplumun bütün katmanları bu anayasa çağdışı bir Anayasa’dır noktasına çoktan geldi. Darbe döneminin kalıntılarını ortadan kaldıran, bireyi merkeze alan, devletin milletinden, milletin devletine geçişi sağlayacak sivil bir Anayasa’nın hazırlanması hemen tüm kesimlerin olmazsa olmazlarındandır diyen Coşkun; Hazırlanacak yeni Anayasa’da, memurlara siyaset yasağı, grev yasağı gibi korkuya dayalı, devleti memurundan korumaya çalışan bir anlayışın yer ile yeksan olmasını bekliyoruz. Evet, memurlar istediği partiye üye olup, siyaset yapabilmeli, iş güvencesini kaybetmeden grev kararı alabilmelidir.

Sorunları Çözecek Bir Başkanlık Sistemi Modelinden Yanayız

Coşkun; Başkanlık sistemi tartışmaları da bu çerçevede düşünülmelidir. İsteseniz de istemeseniz de seçilmiş Cumhurbaşkanlığının ardından Başkanlık sistemi Türkiye’nin gündemine oturmuştur. Acı ve ironik olan şudur ki, biz Türkiye’de Başkanlık, Yarı Başkanlık, Türk tipi Başkanlık veya parlamenter sistemi tartışmıyoruz. Tartıştığımız tek şey Recep Tayyip Erdoğan Başkan olacak mı olmayacak mı? Meseleye sadece bu zaviyeden bakıldığında zaten konunun anlaşılması imkânsızlaşıyor. Konu holiganik bir tartışmanın içine çekiliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızı sevenler Başkanlık istiyor, sevmeyenler “Seni Başkan yaptırmayacağız.” bayrağı altında birleşiyorlar. Hatta mevcut siyasi partiler reddi miras yaparak kendi kurucu Genel Başkanlarının Başkanlık taleplerini sırf Tayyip Erdoğan başkan olmasın diye reddediyorlar. Dolayısıyla bu tartışmanın hızlı bir şekilde bu alandan uzaklaştırılıp asli gündemine oturtulması gerekmektedir. Sıradan Bir Vatandaşın Kendini Bulduğu Bir Anayasa İstiyoruz Eğitim-Bir-Sen olarak amacımız devleti, herkesin toplum içerisinde birey olma hakkını elde ettiği bir zemine zorlamaktır. Bununla beraber, zaman zaman devlet adına hükmeden bürokratik oligarşi başta olmak üzere, her türlü vesayete ve ırkçılığa da karşı olduklarını belirten Coşkun; Kendimiz olmak, kendi seçimlerimizi başkalarının hukukunu çiğnemeden ve kendi hukukumuzu çiğnetmeden yaşamak istiyoruz. Toplum-devlet, birey-devlet ilişkilerinin yeniden yapılandırılmasını talep ediyor, adalet istiyoruz. Demokratik açılıma, toplumsal barışın sağlanması, ırkçılıkta kalite arayışı olmayacağı için destek verdik. Son olarak, varlık nedenimizi de, nasıl bir rejimde yaşadığımızı da, nelerin değişmesi gerektiğini de biliyor, önümüzdeki aylarda çokça tartışılacak Anayasa değişikliği mevzusunda adaletten, özgürlüklerden, vesayet karşıtlığından, demokrasiden yana taraf olduğumuzu ilan ediyoruz.

Açılış Konuşmasının ardından, “Demokratikleşme Sürecinde Yeni Anayasa ve Kürt Sorunu” başlıklı panel yapıldı. Oturum başkanlığını Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan ÇAKIRCI’nın yaptığı panele konuşmacı olarak Siyasetçi Abrdurrahman KURT ve Araştırmacı yazar Doç.Dr. Vahap Coşkun katıldı.

Abdurrahman KURT, Anayasal Vatandaşlık ve Kürtlerin devlete değil eşit statüye ihtiyacı olduğunu, Kürt sorunun esas muharrikinin Türk Milliyetçiliği olduğunu, PKK’nın hep Barzani’yi hedef gösterdiğini, PKK’nın 2010 yılına kadar Ergenekon ile anlaştığı ifadelerini kullandı.

Doç.Dr Vahap Coşkun ise 1982 anayasasının otoriter devletçi bir zihniyeti esas aldığını, Yeni anayasada toplumun beklentilerinin olduğunu, bu beklentilerden bazıları Temel hak ve özgürlükler, demokratik süreçlerin güçlendirilmesi ve Kürt sorunun çözümü için demokratik bir zeminin oluşturulması olduğun ifade etti. Ayrıca Türk kavramının tüm kimlikleri kapsamadığını, ilk dört maddenin beş darbecinin iradesini yansıttığını, ilk dört maddeye dokunmamak yeni bir anayasa yapmamak olduğunu ifade etti.