Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Mehmet Akif İnan’ı anmanın, çığır açanları anmak olduğunu ifade ederek, “Akif İnan bir çınardır. Medeniyetin sivil toplumda, sendikacılıkta kökleşen bu çınarının fidanını dikerek, bize mükemmel bir miras bıraktı. Kurduğu sendika, konfederasyon ve attığı temellerle bugüne yön vermeye devem ediyor” dedi.
Eğitim-Bir-Sen, Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan’ın vefatının 15. yılı münasebetiyle Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda bir panel düzenledi.
Anma programı, mezarlık ziyaretiyle başladı. Ahmet Gündoğdu ve beraberindekiler, Harran Kapı Mezarlığı’na geçerek, Mehmet Akif İnan’ın mezarı başında dua okudular. Mezarlık ziyaretinin ardından başlayan panelin açılışında konuşan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, “Kudüs Şairi” Akif İnan’ın ülke ve insanlık için önemli bir değer olduğunu söyledi. Akif İnan’ı anmanın, çığır açanları anmak olduğunu belirten Gündoğdu, şöyle devam etti:
“Akif İnan bir çınardır. Çınar’ı bilirsiniz, 3-4 sene boy atmaz fakat yer altında kökleşir. İşte medeniyetin sivil toplumda, sendikacılıkta kökleşen bu çınarının fidanını dikerek, bize mükemmel bir miras bırakmış oldu. Kurduğu sendika, konfederasyon ve attığı temellerle bugüne yön vermeye devem ediyor.”
İcraatıyla Günümüzde de Yaşıyor
İnan’ın davasına sahip çıktıklarını ve emanetini sonsuza kadar koruyacaklarını vurgulayan Gündoğdu, “Akif Ağabey icraatıyla günümüzde de yaşıyor. Merhum Erbakan Hocamız partiyi ilk kurduğu zaman bu camia ‘İslam’da parti var mı’yı nasıl tartışmışsa, Akif Ağabey de 1992’de sendikayı kurduğunda, sorulan ilk soru, ‘İslam’da sendika var mı’ sorusuydu. Bu iki çığır açıcının, öncünün farkı buradadır” diye konuştu.
Mehmet Akif İnan’ın Farkı
Mehmet Akif İnan’ın diğer insanlardan en önemli farkını, İslam medeniyetini yok etmek isteyenlere karşı sivil toplumun önemini gününde kavrayan insan olarak açıklayan Gündoğdu, şöyle konuştu:
“Akif İnan’ı farklı kılan; medeniyet değerlerimizi savunmada verdiği mücadele, medeniyet değerlerimizi yok etmek için zar atmayan, gece gündüz bilinçli projeler hazırlayanlar karşısında, bu projeyi hazırlayanların sendikal kavramı dine ve değerlerimize hakarete dönüştürdüğü bir zamanda, sendikacılığın, sivil toplumun önemini gününde kavramış olması ve adanmışlıkla temelini atmış olmasıdır. Eğer Akif İnan gibi bir dava öncüsü, mütefekkirliğinin, şairliğinin, edebiyatçılığının, iyi öğretmenliğinin yanına sendika kurmanın gereği hissedip, inanıp, bunu içselleştirip, o gün temelini atmamış olsaydı, işçi sendikacılığında olduğu gibi, bugün memur sendikacılığında da çok geri kalmış olacaktık. Kitapta yerini bulsak da, bir hükmü olmayacaktı.”
Dar Elbiseyi Kabul Etmediler, Vesayet İklimine karşı Çıktılar
Gündoğdu, Akif İnan ve arkadaşlarının amacını ise şu sözlerle açıkladı: “Akif İnan ve diğer güzel insanların, yazarken, konuşurken, ter akıtırken gayesi, sancısı neydi? Türkiye’ye dikilen ittihatçı ve terakkici dar elbiseyi kabul etmemek, tek parti diktatörlüğüne, milli şeflik dönemine ve onun oluşturduğu vesayet iklimine karşı çıkmaktı.”
Hem Dinin Hem Medeniyetin Değerlerini Kuşanmış Gençler Yetiştirilmelidir
Akif İnan’ın gençliğe verdiği öneme de değinen Gündoğdu, ahlaklı gençler yetiştirilmemesi halinde gençlerin de, ülkenin de kaybedilme tehlikesi olduğunu vurgulayarak, “Biz bu gençliğe daha çok test çözmenin değerli olmasının ötesinde ne verdik? Ahlaklı olmayı, kariyer yapmanın önüne geçiremediğimiz sürece gençliği de, ülkeyi de kaybetme tehlikemiz var. Artık sendikal kaynaklarımızın da gençliğe harcanmasını istiyorum. Bu ülkeyi emanet edeceğimiz gençleri kendi elimizle yetiştirelim. İnancı ne olursa olsun ama özgür fert olsun. Dürüst olan genç olsun. Bu gençler, hem dinin hem medeniyetin değerlerini kuşanmış olursa, bu, bir misyonun şahlanışı olur” şeklinde konuştu.
Okul ve Hastane Yapımına İsrail Engeli
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Gündoğdu, Gazze’de İsrail bombaları ile yıkılan bir okul ve hastaneyi yeniden yapmak istediklerini, Mehmet Akif İnan’ın adını verecekleri okul ve hastaneyi tüm engelleme çabalarına rağmen yapacaklarını söyleyerek, “Gazze’de bir Mehmet Akif İnan Memur-Sen Okulu ve bir de hastane yapma kararı aldık. Okulun yapılma maliyetini oluşturduk, hazır ama Siyonist devlet İsrail’in ipoteği var. ‘Buraya çimentoya, demire müsaade edersek, onlar buradan bomba yapar’ diye ucuz bahanelerle, yaktıkları, yıktıkları okulların, hastanelerin, evlerin tamir edilmesine bile müsaade etmiyorlar. Biz bu okulu da, hastaneyi de inşallah yapacağız” ifadelerini kullandı.
Yetim Kampanyasına Destek Çağrı
Eğitim-Bir-Sen, Diyanet İşleri Başkanlığı, İHH, Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer bakanlıkların desteği ile gücü yeten üye ve kurumların katılabileceği yetim kampanyası başlattıklarını hatırlatan Ahmet Gündoğdu, her insanın 90 TL ile bir yetime sahip çıkabileceğini dile getirerek, “Yetime sahip çıkmazsak ne olur? Sahip çıkmazsak, organ ve fuhuş mafyası onların başına bela olmaya devam edecek. Yoksulluk zaten onlar için sıkıntı. Misyonerlik ise bu ümmetin, ümmet sorumluluğundan kaçtığı bir ortamda, onları tuzaklarına çekmeye devam edecek” sözleriyle kampanyaya destek çağrısında bulundu.
İş Kazası İstemiyoruz
Ahmet Gündoğdu, ‘Eski Türkiye’de gittiği her yerde derin devletin ötekileştirdiği kesimlerle karşı karşıya kaldıklarını ve bu kesimlerin taleplerini dinlediklerini hatırlatarak, devletin, önceden ötekileştirdiklerini berikileştirmek amacıyla adım attığı dönemde Kobani eylemleri olarak da bilinen 6-8 Ekim olaylarının yaşandığını kaydetti. Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gittiğimiz her yerde derin devletin ötekileştirdiği; aleviler, başörtülüler, Kürtler gibi kesimlerle karşı karşıya kalmıştık. Ve onların taleplerini dinlemiştik. Bu, ötekilerin beriki olma arzusuydu. Arzunun muhatabı devletti. Dün devletin ötekileştirdiğini, devlet beriki yapmak için çok önemli adımlar atmışken, 6-8 Ekim olaylarında, ‘Türklük adına biz ötekileştiriliyoruz, Kürtlerin hakkını biz koruruz’ diye kurulmuş yapılanmaların, Beyaz Türklerin çirkefliğine özenerek, ‘Kürt’ün Kürt’e zulmünü içselleştirdiği’ bir iş kazasını da beraberinde yaşadık. Onun için altını çizerek söylüyorum, bu milletin kurtuluşu ebedi kardeşliğindedir. 6-8 Ekim olayları iş kazasıdır. Savaş kolaydır, barış ise zordur. Eğer biz bu iç sorunumuzu kendimiz çözmezsek, terörden beslenenlerin, silah tüccarları, emperyalistler ve siyonistler olduğu gerçeğini kavramazsak, ülkemizde ve bölgemizde sıkıntı olduğunda BM’yi ve Batı’yı suçlamaya devam edersek, BM’den evrensel insan hakları adına medet ummanın, ölü gözünden yaş beklemek gerçeğini görmezsek, İslam Birliği’ni kurup kardeşliğimizi tesis etmezsek, ağlamaya, gözyaşı dökmeye devam ederiz. Buna hakkımızın olmadığının altını çiziyorum.”
Dünya üzerindeki Türk ve Müslüman coğrafyanın dağınık bir halde bulunduğunu hatırlatan Gündoğdu, “Dünya mazlumlarına baktığımızda vicdanlarımız kanıyor. Suriye, Mısır, Doğu Türkistan, Arakan, Orta Afrika, Gazze, Mescid-i Aksa, Kudüs. Nereye bakarsınız bakın, bir dağınıklık var. Bu dağınıklık içerisinde ya adı bizden olanların Esed, Sisi, Mısır Üniversitesi Rektörü gibi, katliamların başaktörü olduğu ya da adı bizden olmayıp zaten insan haklarına bakışı muharref Tevrat’ın, muharrefliğini kendisine ilke edinerek, vaat edilmiş topraklar, Arz-ı Mev’ud yaklaşımı ile sömürmeyi, zulmü, öldürmeyi geçim kaynağı gören ülkeler ve yapılanmalar. Buna karşı uyanık olmak lazım” diye konuştu.
Şanlıurfa Valisi İzzetin Küçük, Akif İnan’ın Türkiye’nin yetiştirdiği önemli değerlerden biri olduğunu söyledi.
Mehmet Akif İnan’ın kardeşi Ahmet İnan ise, ağabeyinin şiirlerini okuyarak hatıralarını anlattı.
Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa 1 No’lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi İbrahim Coşkun, İnan’ın yazar, şair, edebiyatçı, mütefekkir ve sendikacı yönlerini anlattı.
“Mehmet Akif İnan’ın Hayatı, Düşüncesi, Mücadelesi ve Eserleri” Paneli
Konuşmaların ardından, program, “Mehmet Akif İnan’ın Hayatı, Düşüncesi, Mücadelesi ve Eserleri” adlı panel ile devam etti.
Moderatörlüğünü Hıdır Yıldırım’ın yaptığı ve Metin Önal Mengüşoğlu’nun “Neo-klasik Şiirin Son Temsilcisi Mehmet Akif İnan”, Duran Boz’un “Medeniyet Burcunda Bir Şair: Mehmet Akif İnan”, Üzeyir İlbak’ın “Bir Uyarıcı Adam: Mehmet Akif İnan”, M. Atilla Maraş’ın “Bir Aksiyon ve Gönül Adamı: Mehmet Akif İnan” konulu birer sunum yaptıkları panele Ahmet Gündoğdu ve Vali Küçük’ün yanı sıra Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, İl Milli Eğitim Müdürü Metin İlci, Eyyübiye İlçe Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, daire müdürleri, İnan’ın ailesi, sevenleri ve çok sayıda davetli katıldı.