İlçe yönetim kurulu üyeleri ile yapılan istişare toplantısının ardından, altı bölgeden oluşan ve üç gün süren iş yeri temsilcileri istişare toplantısı yapıldı. Eğitim-Bir-Sen’in bugünlere gelmesinde en büyük paya üyeler ve bu üyelerin temsilcileri olan iş yeri temsilcilerini tebrik ederek konuşmasına başlayan Şube Başkanı İbrahim Coşkun; “Bizler yönetim kurulu üyeleri olarak her okula uğrasak da, her köyü ziyaret etsek de oradaki iş yeri temsilcimiz kadar varız bunun farkındayız. Bu nedenle sizlerin iş yerlerinizde göstereceğiniz performans bu büyük ailenin geleceğini şekillendiriyor. Bugüne kadar gösterdiğiniz ilgiyi bundan sonra da belki de daha fazla göstereceğinize olan inancım tamdır. Sizlerle var olan bu camia sizden aldığı yetki ve güçle Türkiye’nin geleceğini şekillendiriyor.” dedi.
Bu aileye dâhil olduktan sonra hiç kimseyi ötekileştiremeyeceklerini belirten Coşkun şöyle devam etti: “ Eğitim-Bir-Sen 1992 yılında kurulmuş olması, bu camianın geleneklerinin bu tarihte başladığı anlamına gelmez. Bu aile geleneği kuruluşundan çok daha eski olan bir aile. Yüce dinimizin bize emrettiği hoşgörü her kesimin içimizde yer bulabilmesinin anahtarıdır. Dolayısıyla şucu veya bucu diyerek eğitim çalışanlarını ötekileştiren her söylemden uzak durmak gerekir. Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarına atanan her birey ve üniversitelerimizde her kademede çalışan personel bizim personelimizdir. Bunun dışındaki bir yaklaşım Eğitim-Bir-Sen’e ait değildir.
“Değerli dostlar yanı başımızda iç savaşla kanlarına dökülen masum Suriye halkına insani yardım platformu üyesi olarak sizlerin de desteğiyle toplandığımız 34 tır malzemeyi Suriye’ye gönderdik. Türkiye’ye sığınan mağdurların masrafları zaten devlet tarafından karşılanıyor. Ama sınırın öteki tarafında kalarak evlerini terk etmek istemeyen kardeşlerimizin yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz. Bu konuda bizlerden yardımlarını esirgemeyen Şanlıurfalılara da müteşekkiriz.” diyen Coşkun, Şanlıurfa halkına bir de “Kamuda serbest kıyafet için 10 milyon imza ve başörtüsüne özgürlük” imza kampanyası için verdikleri destekten dolayı teşekkür etti. Coşkun şöyle devam etti: “ kamuda kılık kıyafet serbestisi ve başörtüsüne özgürlük için topladığımız 10 milyon imza Allah’a çok şükür tamamlandı. İlimizde de 275 bin imza toplanarak genel merkeze gönderilmiştir. Bu imzaların toplanmasında, tüm Türkiye genelinde kamuoyu oluşturulmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. 28 Şubat döneminin nadir kalıntılarından olan dayanaksız başörtüsü yasağının artık gündemimizi işgal etmesi büyük bir ayıptır. Genel Başkanımız Sayın Ahmet Gündoğdu’nun da açıkladığı gibi, 15 Mart tarihine kadar hükümetten bu konu ile ilgili bir adım gelmezse, bizler 2 Ocak günü bir günlüğüne başlattığımız sivil itaatsizliği Memur-Sen bünyesinde ve bütün kamu kurumlarına yayarak başlatıyoruz. Bu nedenle tüm teşkilata haber vermenizi istiyorum. Hazırlıklı olun 15 Mart, bu eylemi başlattığımız gün olabilir.”
Konuşmasının sonunda hükümetin başlattığı İmralı ile görüşmeler ve çözüm sürecine değinen İbrahim Coşkun, “Bu ülkenin milyar dolarlık kaynakların bu nedenle heba edildiğini ve bu kardeş kanının artık durması için her kesimin hassas davranması gerekir. Paris’te suikast sonrası sağduyu çağrılarını en tepeden dillendiren ve bu çağrılara uygun hareket ederek süreci yürütmeye çalışan duyarlı kesimlerin netice alabilmesi için her türlü provokasyona hazırlıklı olmaları gerekir. Bu süreci tüm dirayeti ve kararlılığı ile çözüme ulaşıncaya kadar takip etmek bu ülkede yaşayan her ırktan insanın boynunun borcudur. Umudumuz hükümetin yurt içi ve yurt dışı tüm dinamikleri devreye sokarak Kürt sorununun çözümü için attığı adımların karşılık bulmasıdır. Bu sorunu çözen bir Türkiye’nin göstereceği sıçramaları kimse tahmin edemez.”
İstişare toplantısı iş yeri temsilcilerinin soru, görüş ve önerilerini paylaşması ile sona erdi.