Haber
2015-10-21 12:22:52
MEMUR-SEN SİVEREK BULUŞMASI

Memur-Sen Birliğin ve Kardeşliğin Teminatıdır

Engizisyon mahkemelerinin, kan, gözyaşı ve sömürgeciliğin ana vatanı, demokrasiyi sadece kendi vatandaşları için isteyen Avrupa’nın uygarlık maskesini büyük bir cesaret ve dik duruşla düşüren Bilge Kral Aliya İzzet Begoviç’e Allah’tan rahmet diliyorum. Ne diyordu Aliya “Bunu hiç unutma evlat. Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı; devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.” Evet bizim de evlatlarımıza kendimizden sonra bırakacak Aliya gibi bir mücadele hikayesi, bilgelik, çağın egemenlerinin ürettiği tehlikelerine karşı Müslümanca bir duruşumuz yoksa dava adamlığımızın, milletvekilliğimizin, sendika başkanlığımızın, dernek-vakıf faaliyetlerimizin bir anlamı yoktur.

Sayın vekillerim ve dava arkadaşlarım da çok iyi bilirler ki, bizim medeniyet tecrübelerimizden damıttığımız katreler evrensel bir yol haritası çiziyor. Bu yolda bize öyle bir ilaç verildi ki, ne muadili var, ne de son kullanma tarihi. Hedefe kitlenmiş, mürşidi seçilmiş, adalet üzere çizilmiş, eğilmeden,kırılmadan, bükülmeden menzile doğru hareket ediyor. Bu yüzden Hz.Peygamber'i tek başına yakaladığını düşünüp kılıç çeken inançsız kabile reisi Gavres “Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak?” diye gururla sorduğunda Hz.Peygamber'in “Allah…” diye haykırması tüm cihanı inletmiştir. Dolayısıyla biz sırtımızı alemlerin yaratıcısına dayıyoruz, mükafatı Rahman’dan bekleyip ahiret yurduna erteleyenlerin dünyalıklardan korkusu olmaz.

Kıymetli hazirun, Memur-Sen ailesi olarak kurulduğumuz günden bu yana başta kurucu Genel Başkanımız ve hemşerimiz M.Akif İnan olmak üzere, zalimlerle, darbecilerle, İslam düşmanlarıyla mücadeleyi memurların özlük, sosyal ve mali haklarını koruma mücadelesinden ayırmadık. Emek ve ekmek dengesi bizim sendikacılık anlayışımıza medeniyet iklimimizin hediyesidir. Bu alanda çalışmaya, ter akıtmaya, koşturmaya devam edeceğiz inşallah.Türkiye de sendikacılığı vesayetin ırgatlığına,darbecilerin uşaklığına endeksleyenlerin yanlış yolda olduklarını bir kez daha hatırlatıyoruz. Memur-Sen’in büyümesinden rahatsız olanların haklı oldukları bir şey var. Çünkü Memur-Sen büyüdükçe sadece ücrete kilitlenmiş sendikacılığın yanına sosyal sendikacılığın, hizmet sendikacılığının ve değer sendikacılığının öncü güç olmanın, sivil toplum faaliyetlerinin nasıl yapılması gerektiği anlaşılmış oldu.Darbeye,darbecilere,haksızlığa,adaletsizliğe,yasaklara ve zulme hep karşı çıktık.Mazlumun,mağdurun,masumun ve haklının yanında olduk. Geçmişte olduğu gibi bundan sonra da aynı çizgide yürümeye, ''Kral çıplak'' demeye, dik durmaya, doğru yerde olmaya, kardeşliğe vurgu yapmaya devam edeceğiz. Bu duruşumuzla uzun zamandır takip ve taklit ediliyoruz, Allah’a hamdolsun.

En son imzaladığımız toplu sözleşmede masada oturma kalkma kararsızlığı yaşayanların pek anlayabileceği cihette değil. Biz 4688 sayılı sendika kanunu yürürlüğe girdiği 2001 yılından itibaren 4 yıl KESK, 5 yıl KAMU-SEN’in oturduğu toplu görüşmelerin ardından elde edilen “0” kazanımın yanına 2010 yılından sonra oturduğumuz 2 toplu sözleşmede bütün iş kollarında bugüne kadar en çok kazanımın alındığı anlaşmaları imzaladık. Son imzaladığımız toplu sözleşme de bizim daha önce imzaladığımız toplu sözleşme de dâhil olmak üzere bugüne kadar imzalanan en iyi toplu sözleşmeydi. "Bugüne kadar" ifadesini bazıları ısrarla anlamak istemiyorlar. Önümüzde çözülmesi gereken daha çok konu var bunun da bilincindeyiz. Allah’ın izni, üyelerimizin desteğiyle hep beraber arka arkaya bu sorunları çözme gayreti içerisinde olacağız.

Değerli dava arkadaşlarım, hedef bir milyon üye.. Siverek bugüne kadar üye yazımı konusunda kendisine verilen her hedefi 12’den vurmayı başarmış, hatta üzerine çıkmış bir ilçemiz. Arkadaşlarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. 2016 Mayıs ayına kadar bizim mücadelemizden haberi olmayan hiçbir memur,hiç bir çalışan kalmamalı. Okul okul, hastane hastane, kurum kurum, köy köy dolaşarak Memur-Sen’i ve şer odaklarına karşı verdiği mücadeleyi anlatmalıyız. Bu minvalde başta Siverek olmak üzere tüm ilçelerimizin bütün iş kollarında elinden geleni yaparak 1 milyon üye hedefine Şanlıurfa’dan en büyük katkıyı vereceğimize inancım tamdır. Kıymetli Hazirun ülkemiz zor günlerden geçiyor. Terör belası canımızı yakmaya devam ediyor. Ortadoğu’yu cehenneme çevirenler Türkiye’yi de bu cehennemin içine çekmeye çalışıyorlar. Sosyal medya üzerinden bir araya paralel, dikey ittifaklar bizi bir birimize düşman etmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Mısır, Suriye, Irak, Libya birer laboratuvardı. Şimdi Türkiye üzerinden yeni bir ameliyata girişmek istiyorlar. Biz de sorunun sadece ülke içinden kaynaklı bir sorun olduğunu düşünüp yanılgıyla hareket ediyoruz. Birlik olmazsak iç ve dış şer odakları evlerimizin içine kadar girecek. Biz hep hakkı haykırmak zorundayız. Yanlış yapan kardeşimiz olsa uyarmak, düzeltmek zorundayız. Ama şunu da düşünmek zorundayız. Kardeşimizi şu an gözümüzde düşman gibi gösteren kim? Büyük bir algı savaşının içinden geçiyoruz ve en büyük korkum şu ki; bu hain odaklar başarılı olurlarsa kafamızı duvarlara vurup nerde hata yaptığımızı anlamaya çalışacağız. Anlayana kadarda iş işten geçmiş olacak. Tüm dünya güçleri sanal bir gündemle üzerimize geliyorlar, birlik olmak, beraber olmak zorundayız. Hata yapma lüksümüz yok. Bir daha kaybetme lüksümüz yok. Alınan bütün kazanımlar bir düdükle son bulabilir. Tıpkı 5 Nisan kararlarında bütün kazanımların, birikimlerin bir kalemde bittiği o sıfır noktasına çekildiğimiz gibi. Bu kazanımların büyük çoğunluğunun altında imzamız var.

Bu karanlık odaklar için, operasyon yapacağı ülkelerde kaç kişinin öldüğünün bir anlamı yok. Bu ülkenin bin yıllık birlik ve beraberliğini parçalamak için her türlü kirli plana imza atanlar; nöbetleşe görev yaparak istikrarımızı ve birliğimizi hedef alanlardır. Bu saatten sonra güçsüz olma, dirayetsiz, kifayetsiz yönetimlerle yönetilme şansımız yok, kaybederiz.Millet iradesinin, milletin yanında durmak zorundayız. Büyümeye, ülkenin katma değerini büyütmeye devam etmemiz lazım.Gün,aklı selim ve sükunetle hareket edip şiddetten uzak durmayı sağlama günü,etnik hınç ve öfkeyle toplumu kutuplaştırmadan uzak tutma günüdür. 1 kasım seçimlerinden hemen önce Siverek ilçemizde Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Nihat Çiftçi'ye yapılan saldırıyı bir kez de buradan kınıyorum. yine 1 Kasım seçim sonuçlarını etkilemeye dönük olduğu aşikar olan Ankara'daki patlamayı kim yapmış olursa olsun, kınıyorum. Dün Akçakale ilçe Belediye Başkanı Sayın Abdulhakim Ayhan'a yapılan saldırıyı da aynı duygularla kınıyorum. Son olarak başta Şanlıurfa olmak üzere Türkiye'nin dört bir tarafında öğretmenlerimize, doktorlarımıza, kamu çalışanlarımıza yapılan saldırıları şiddetle kınıyorum. Ülke genelinde içine düşürüldüğümüz bu kaos ortamının bir tezgah olduğunun farkındayız ve Allah'ın izniyle bu kirli tezgahı deşifre etmek için Memur-Sen hep ayakta olacak.

Bu duygular içerisinde 1 Kasım seçimlerinin ülkemize, milletimize, birliğimize, geleceğimize katkı sağlayacak bir seçim olmasını temenni ediyorum.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen