Yeni Açılan Okullarımızda Onların Hatırası Yaşasın
Eğitim öğretimde başarıyı arttırmanın önündeki engellerin en önemli engellerinden sayılan derslik açığı ve bunun sonucu olan ikili öğretim yapan okul sayısının fazlalığı ne yazık ki her Bakan döneminde bölge adına ısrarla üzerinde durulan ve bir türlü çözüm bulunamayan konuların başında gelmektedir. Her sene mezun olan öğrenci sayısı ile öğretime başlayan öğrenci sayısı arasında uçurum bulunan Şanlıurfa gibi illerde yapılan derslik sayıları bir türlü ihtiyacı karşılamamış, normal eğitim yapan okul hayali hep bir sonraki bahara kalmıştır. Uzun yıllardan beridir Şanlıurfa’nın gördüğü en önemli yatırım programı geçtiğimiz aylarda Bakanlık tarafından onaylanmış ve 2013 – 2015 yılları arasında ilimize 260 yeni okul müjdesi Milli Eğitim Müdürü Sayın Metin İlci tarafından duyurulmuştur.
İyi bir planlama ile merkez ve tüm ilçelere yapılacak okullarımızın öğrenci yoğunluğunun en fazla olduğu semtlere ağırlık verilerek mümkünse normal eğitime geçmek, değilse de sınıf mevcutlarının sayısını en aza indirmek hedeflenmelidir. Şanlıurfa’nın büyükşehir olduğu da göz önüne alınarak kurulacak üç yeni ilçe arasında dağılım öğrenci sayısının en fazla olduğu ilçelere daha fazla derslik yapılması uygun olacaktır.
Şanlıurfa Eğitim-Bir-Sen olarak daha önce de ifade ettiğimiz gibi eğitim öğretim kalitesini arttırmak adına yola çıkan herkesin yanında olacağız. Bu minvalde, okullarının bu kadar yaygın olmadığı dönemlerde vatandaşın ilim, irfan mektebinde eğitim görmeleri için fedakârca çalışan, alıkonulan, sürgün edilen isimlerin; bunun yanında yöremizde yaşadıkları dönemlerin tanınmış şahsiyetlerinin isimlerinin ve dünya tarihinde çok önemli dönüm noktalarında İslam bayrağını dalgalandırmış Selahattin Eyyubi gibi isimlerin hatıralarının yaşatılması adına Şanlıurfa merkezde yapılacak okullara bu ve benzeri isimlerin verilmesini teklif ediyoruz.
Şanlıurfa’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle hazırladığımız ve geliştirmeye açık olan listemizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Yapılacak Okullara Teklif Edilen İsimler :
Halilürrahman , Selahattin Eyyubi , Prof.Dr. Necmettin Erbakan , Bediüzzaman Said Nursi , Hayati Harrani , Hacı Abdurrahman Buluntu , Eyyüp Nebi , Ahmedi Hani , Dede Osman Avni , Ayn Zeliha , Mezopotamya,şehit İbrahim edhem v.b
Halilürrahman : Bugün Balıklıgöl olarak tanınan mekânın ismi.
Selahattin Eyyubi : (1138, Tikrit - 4 Mart 1193, Şam), Mısır ve Suriye sultanı, Eyyubi hanedanının kurucusu olan lider. Hıttin Muharebesi ile 2 Ekim 1187'de Kudüs'ü Haçlı kuvvetlerinden alarak kentte 88 yıl süren Hıristiyan egemenliğine son vermiş, akabinde Hıristiyanların düzenledikleri III. Haçlı Seferi'ni etkisiz hale getirmiştir.
Prof.Dr. Necmettin Erbakan : (29 Ekim 1926, Sinop - 27 Şubat 2011, Ankara) Türkiye’nin önemli liderlerinden , mühendis ve akademisyen. 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında Türkiye Başbakanı. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'nden 1948 yılında mezun oldu. Üniversite tarafından 1951'de gönderildiği Almanya'da RWTH Aachen'de (Aachen Teknik Üniversitesi) doktorasını yaptı. Alman üniversitelerinde doktorasını verdi. 1953'te doçentlik sınavını vermek üzere İstanbul'a döndü. 27 yaşında 1954'de İTÜ'de doçent oldu. Araştırmalar yapmak üzere tekrar Almanya'nın Deutz fabrikalarına gitti. Leopard 1 tanklarını geliştirme çalışmasında araştırma başmühendisi olarak görev aldı.
Bediüzzaman Said Nursi : 1878'de Bitlis vilayetine bağlı Hizan ilçesi Nurs köyünde dünyaya geldi. Çocukluğunda çevresindeki medreselerde eğitim gördü. 1. Dünya Savaşı yıllarında doğu cephesinde gönüllü alay komutanı olarak hizmet etti. Savaş esnasında yaralanıp 2,5 yıl Rusya'da esir kaldı. 1917'deki Bolşevik İhtilali esnasındaki kargaşadan yararlanıp esaretten kurtuldu. Bütün hayatını Kur’an’ın anlaşılması için hizmet etmekle geçirdi.
Hayati Harrani : Şeyh Hayâtü’l-Harrânî’nin tam ismi Hayât bin Kays bin Kahhâl bin Sultan el-Ensârî el-Harrânî’dir. Urfa’ya bağlı Harran kazasında doğup yetiştiği için “Harrânî” nisbeti ve “Şeyh-ül-Kıdve” lâkabı ile meşhurdur. Evliyânın büyüklerinden birçoğu onun hâllerini beğenip, söylediklerini tekrar etmişlerdir. Bir çok âlim de onun büyüklüğünü dile getirmiştir. Hattâ Harran halkı ne zaman başı sıkışsa ona gider duasını isterdi. Sadece Harran halkı değil, Selahaddin Eyyîbî ve Sultan Nureddin Zengi gibi ünlü hükümdarlar kendisini ziyaret eder, hayır duasını alırlardı.
Hacı Abdurrahman Buluntu : Buluntuzade Ahmed Efendi’nin oğludur. Urfa’nın en büyük âlimlerinden olan Buluntu Hacı Abdurrahman Efendi 1865 senesinde doğdu. Bir asırlık bir ömür sürdükten sonra 25 Kasım 1968 tarihinde vefat etti. Öldüğü zaman 103 yaşında idi. Yıllarca Halil’ür Rahman Medresesi’nde ders vermiştir.
Ahmedi Hani : (d. 1650, Han Köyü, Çukurca, Hakkari - ö. 1707, Doğubayazıt, Ağrı) 17. yüzyılda yaşamış edip, şair, tarihçi ve mutasavvıf. Yaşadığı yörede halk arasında Hani Baba adıyla da anılmıştır. Ayrıca, molla (Molla Ahmed) olarak da tanınmaktadır. Hânî Aşiretinden olmasından ve Han köyünde doğması ötürü Ahmed Hânî (Ahmed-i Hânî) olarak tanınmaktadır. Doğu Bayazıt medreselerinde müderrislik ve İshak Paşa Sarayında kâtiplik yapmıştır.
Dede Osman Avni : Büyük mutasavvıf, Allah dostu Seyyid Dede Osman Avni Efendi Peygamber soyundan gelmektedir. 1883 senesinin Kasım ayında vefat etmiştir. Dede Osman Avni Efendi devamlı Mevlidi Halil Camii’nde oturmuş ve orada hizmetini yapmıştır. Kendisinin tesbihi, cübbesi ve bıraktığı bazı eşyalar hala caminin ziyaret girişi yanındaki bir odada korunmaktadır. Dede Osman Avni Efendi 100 yıl kadar yaşamıştır.
Ayn Zeliha : Şanlıurfa il merkezinde Gölbaşında bulunan bu göl Halil-ür Rahman gölü ile aynı efsaneyi paylaşmaktadır. Söylentiye göre Nemrut’un kızı Zeliha da İbrahim'e inandığından kendisini onun peşinden ateşe atmıştır. Zeliha’nın düştüğü yerde de Ayn Zeliha Gölü oluşmuştur.
Mezopotamya : Ortadoğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, güneydoğu Anadolu ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Mezopotamya, bazı kaynaklarda medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılır. Bereketli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yerleşmeye sahne olmuş ve birçok istilaya uğramıştır. Bilinen ilk okur yazar toplulukların yaşadığı bölgede birçok medeniyet gelişmiştir. Mezopotamya Sümer, Babil ve Asur gibi en eski ve büyük medeniyetlerin doğduğu ve geliştiği yerdir.
