Şube Başkanımız İbrahim Coşkun, başörtüsüne saldırarak, askeri-sivil vesayete duydukları özlemi dile getirmeye çalışan akademisyenlere tepki göstererek, “Bunlara ne yazık ki Şanlıurfa’da da rastlıyoruz. Eylül ayında Türkiye genelinde yapılan KPSS oturumlarında görev alan öğretmenler, kapı önlerinde maruz kaldıkları arama-tarama rezillikleri yetmezmiş gibi bir de taktıkları başörtüsünden dolayı hakarete maruz kaldılar. Biz nefesimiz yetinceye kadar bu sorunun takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.
Yasakçı zihniyetin temsilcileri konumundaki kimi akademisyenlerin darbe dönemlerindeki reflekslerinin ısınma turlarını attıklarını ifade eden Coşkun, “Yakın döneme kadar giriş kapılarında ‘Başörtüsüyle giremezsiniz’ yazıları asili olan Harran Üniversitesi’nin dayatmacı hocaları simdi bize din dersi vermeye çalışıyorlar. Bu zihniyetin temsilcileri konumundaki kimi akademisyenler de darbe dönemlerindeki reflekslerinin ısınma turlarını atıyorlar. Eskinin özlemiyle yanıp tutuşanlara ilan ediyoruz: Türkiye içine girmiş olduğu darbe savar günlerinden eski karanlık günlerine geri dönse de biz bu davadan vazgeçmeyeceğiz” seklinde konuştu.
Başörtüsüne saldırarak, darbe dönemlerine, askeri-sivil vesayete duydukları özlemi dile getirmeye çalışan akademisyenlere Şanlıurfa’da da rastladıklarını kaydeden Coşkun, sözlerini söyle sürdürdü: “22-23 Eylül 2012 tarihlerinde Türkiye genelinde yapılan KPSS oturumlarında görev alan öğretmenler, kapı önlerinde maruz kaldıkları arama-tarama rezillikleri yetmezmiş gibi, bir de taktıkları başörtüsünden dolayı hakarete maruz kalıyorlar. KPSS’nin Pazar günü oturumunda Şanlıurfa merkezdeki bir ilkokul/ortaokulda görevli olan başörtülü bir öğretmenimizle ilgili, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde görevli Yrd. Doç. unvanına sahip bir akademisyen tarafından tutanak tutulmak istenmiş, ayni okulda görev yapan Şube Sekreterimiz Sabri Pala duruma müdahale etmiştir. İkili arasında yaşanan tartışmada Şube Sekreterimiz, ‘28 Şubat artığı anlayışın bugünlerde özellikle ilimizde hortlatılmaya çalışıldığını, bu duruma seyirci kalınmayacağını bilmeleri gerektiğini hatırlattığı İlahiyatçı Hoca, başka kimsenin duruma müdahale hakkinin olmadığını, devam ettiği durumda Şube Sekreterimiz hakkında da tutanak tutacağını belirterek bizi cunta korkaklarıyla karıştırmıştır. Tehdit üzerine Şube Sekreterimiz, bu tehditlere boyun eğmeyeceğini, bu baskı ve dayatmaların sadece başörtülülere karsı yapıldığını söyleyince de, İlahiyatçı Hoca ‘dinlediği vaaz için teşekkür ettiğini’ söylemiştir. Sayın Hocam vaazlarla uyutmak sizin gibilerin isi, elbet vaazlarıyla uyandıracak İlahiyatçılarımız da vardır. Bizim isimiz; kırılmadan, bükülmeden, baskılara, dayatmalara karsı durarak, vaazlarıyla uyandıracak İlahiyatçılarımıza ses olmaktır.”
Sorunun takipçisi olmaya devam edeceklerini vurgulayan İbrahim Coşkun, “Biz kimseye şikâyet etmiyoruz, kimseden merhamet beklemiyoruz, kimseden çekindiğimiz de yok. Başörtüsünü ilanlarla kapıdan içeri sokmayan kadroyu tekrar göreve taşıyanlara da kızmıyoruz. Herkes kendi doğrularının pesinden gidiyor. Biz nefesimiz yetinceye kadar bu sorunun takipçisi olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
.jpg)
